Pamukkale Travertenleri Hakkında Bilgiler
Bu içerik en son 24.01.2024 22:02 tarihinde güncellenmiştir.
Pamukkale Travertenleri sahip olduğu doğal güzellikleriyle Türkiye'nin mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerinden biridir. Her yıl yerli ve yabancı turist akınına uğrayan travertenler, eklem ve romatizma ağrılarını hafifleten sıcak suları ile ülkemizin sağlık turizminde önemli bir rol oynamaktadır.
Ülkemizin Denizli şehrinde bulunan Pamukkale Travertenleri, jeolojik süreçlerin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Fay hatlarından kaynaklanan termal sıcak su kaynaklarının bu bölgedeki kayaçlara dökülmesi sonucu oluşmuş doğal bir oluşumdur. Pamukkale travertenleri, tamamen doğal yollarla meydana gelmiş olup, 17 farklı sıcak su kaynağını içerir. Bu benzersiz yapı, sadece Türkiye'de değil, dünya genelinde tanınmış ve turistlerin ve ziyaretçilerin yoğun ilgisini çeken bir yerdir.
Bunun yanı sıra, travertenlerden kaynaklanan sular, bölgeyi sağlık turizmi açısından da zenginleştirmiştir. Özellikle romatizma gibi rahatsızlıklara iyi geldiği bilinen bu suların şifalı etkilerinden faydalanmak isteyen hastalar, Türkiye'nin yanı sıra dünyanın dört bir yanından bölgeye akın etmektedir.
— Reklam —
Bazı kaynaklardan çıkan suların yüksek sıcaklıklarda olması nedeniyle, bu kaynak sularını sağlık hizmeti olarak sunan oteller, suları öncelikle geniş bir alanda uzun süre bekletmektedir. Suyun insan vücudu için daha uygun bir sıcaklığa geldiğinde, turistlerin kullanabileceği sağlık havuzlarına aktarılmaktadır. Bu sayede suların insan vücudunu yakmayacak bir sıcaklıkta olması sağlanmaktadır.
Ayrıca bu içerikler de ilginizi çekebilir
Pamukkale Travertenleri: Nerede
Pamukkale Travertenleri, Ege Bölgesi'nde Büyük Menderes Havzası'nda yer alan tarihi ve turistik bir alanı ifade eder. İlk olarak Antik Çağ dönemlerine dayanan bu doğal oluşum, o zamanlar Hierapolis olarak bilinen bir yerleşim yerine sahiptir. Hierapolis, o dönemde ayrı bir vilayet olarak kabul edilmiştir. Bugün ise Pamukkale Travertenleri, Denizli ilinin merkez ilçesine dahil edilmiş durumdadır. Hierapolis şehrinin kale olarak kullanılan yapısı ise günümüzde Denizli'nin merkez ilçesine yakın bir alanda Ecirli köyüne yakındır.
Pamukkale Travertenleri: Giriş Ücreti
2023 yılı için Pamukkale Travertenleri ve Antik havuzun giriş ücretleri aşağıdaki gibidir;
- Pamukkale Travertenleri giriş ücreti: 700 TL
- Antik havuz giriş ücreti 150 TL
- 18 yaşından küçük ziyaretçiler ve Milli Eğitim Bakanlığı'nda görevli öğretmenler ise Pamukkale Travertenleri'ni ücretsiz olarak ziyaret edebilirler.
Fiyatlar muhtemelen gözünüze çok geldi fakat telaş etmenize gerek yok. Çünkü Pamukkale Travertenleri'ne girişlerde MüzeKart geçerlidir. Yani MüzeKart çıkartarak (ki yalnızca 60 TL) bir yıl boyunca Pamukkale Travertenleri dahil müze ve örenyeri alanlarına ücretsiz giriş yapma hakkına sahip olabilirsiniz.
Ayrıca bu içerikler de ilginizi çekebilir
Pamukkale Travertenleri: Neye İyi Gelir
Pamukkale suyu, çeşitli romatizma hastalıkları, yüksek tansiyon, kalp-damar sorunları, kireçlenme, selülit, kırışıklık gibi rahatsızlıklara iyi geldiği ve antiseptik özellik taşıdığı için akne tedavisine yardımcı olabilir. Ayrıca, Antik havuz yanındaki güzellik suyunun (kükürtlü su) cildi gençleştirdiğine inanılır. Bu nedenle, özellikle bayanlar tarafından tercih edilmektedir.
Pamukkale Travertenleri: Nasıl Oluşmuştur
Traverten, aslında bir çeşit kaya olup, bu kayalar farklı kimyasal reaksiyonlar sonucu oluşmuştur. Kimyasal reaksiyonların etkisiyle bu kayalarda çökelmeler meydana gelir ve bu oluşumlara traverten adı verilir. Pamukkale Travertenleri'nin bulunduğu bölge, birçok sıcak su kaynağına sahip termal bir alandır. Toplamda yedi farklı bölgede çıkan sıcak su kaynaklarının sıcaklıkları 35 ila 100 derece arasında değişmektedir. Bu termal kaynaklar, antik çağlardan bu yana özellikle sağlık amaçlı kullanılmıştır. Bu sıcak sular kaynaklardan doğrudan travertenlere taşınır. Bu sıcak suları tepelere ulaştıran kanalların toplam uzunluğu yaklaşık 320 metredir.
Travertenlerin tepesinde, yaklaşık olarak 6 ila 70 metre arasında çöküntüler bulunmaktadır ve bu çöküntülere ulaşan sıcak kaynak suları buraya aktarılmaktadır. Kaynak suları ilk çıktığında yüksek miktarda kalsiyum hidrokarbonat içerir. Ancak açığa çıktıktan sonra havadaki oksijen ile etkileşime girer, bu nedenle karbondioksit ve karbonmonoksit suyun içinden ayrılır ve atmosfere karışır. Bu sırada kalsiyum karbonat çöker ve travertenleri oluşturur. Bu çökelti başlangıçta jelimsi bir yapıdadır, ancak zamanla daha sertleşir ve taşlaşarak traverten adını alır. Bu özellik dünya genelinde en güzel şekilde Pamukkale Travertenleri'nde görülür. Ancak son zamanlarda bölgenin yeterince korunmaması nedeniyle travertenler zarar görmüştür.
Pamukkale Travertenleri: Tarihçesi
Yaklaşık olarak 2200 metre uzunluğa ve 160 metre yüksekliğe sahip olan Pamukkale Travertenleri, katmanlar halinde oluşan kalsiyum karbonatın zamanla sertleşmesi sonucu meydana gelmiştir. Bu benzersiz yapının açık ve parlak rengi, uzaktan bakıldığında 20 kilometre mesafeden dahi rahatça görülebilmesini sağlar. Ayrıca, travertenlerin bulunduğu bölge, Hierapolis antik kentinin kalıntılarıyla aynı alanda yer aldığından, Pamukkale tarihi açıdan da büyük bir öneme sahiptir. Bu nedenle dünya çapında birçok turistin ilgisini çekmektedir. Bunun yanı sıra Pamukkale Travertenleri'nin bulunduğu alanda "Şaron Mağarası" da yer almaktadır. Bu mağaranın dünya çapında ünlü olmasının nedeni, içinden yayılan ve öldürücü gazlar içeren özellikleridir.
Bölgeye gelen turistlerin, henüz tam olarak sertleşmemiş olan kayaların üzerinde dolaşmaları, travertenlere ciddi zararlar vermektedir. Bu jel kıvamındaki kalsiyum karbonatlar ezilip dağılmaktadır. Bölgeye gelen turistlerin olası zararlarını önlemek için çeşitli önlemler alınmasına rağmen, henüz yeterince etkili bir koruma sağlanamamıştır.
Travertenlerin tepelerine yönlendirilen sıcak kaynak suları belirli bir program dahilinde verilmektedir. Bu nedenle aşırı miktarda su verildiğinde, bölgede yosun oluşumu meydana gelebilir. Bu da çevresel kirliliğe neden olabilir. Travertenlerin yüzeyinin beyazlığını koruması için hava koşulları, sıcaklık, su akışının yayılması ve süresi gibi faktörler önemlidir.